Misafir yazarlık bir diğer adıyla misafir blogculuk, yeni kullanıcılar edinmek ve blogunuzun adını duyurmak için oldukça etkili ve eski bir yöntemdir. Bu işten sizin kazancınız yeni kullanıcılar edinmek olurken, benim kazancım ise blogumun güncel kalması anlamına geliyor. Her şeyi buna bağlamak yanlış olur elbette. Çünkü her şey bundan ibaret olsaydı bunun adına misafir yazarlık değil, karşılıklı çıkar ilişkisi demek daha doğru olurdu. Birlikte bir şeyler yapabiliyor olmak ve bir şeyleri paylaşmak güzel geliyor bana. Hele bu paylaşılan şey yazılan satırlar olunca… Tuzumuz ekmeğimiz oldu deriz ya hani öyle işte…
Ben de sırf bu yüzden kendi blogumda misafir yazar ağırlamaya karar verdim. İlle de bana misafir olmak zorunda değilsiniz elbette. Ancak buraya kadar geldiğinizi düşünürsek; bir blog sayfasına konuk yazar olmayı aklınızdan geçirdiğinize eminim.
Yazar olmaya karar verdiyseniz lütfen bu kısmı çok dikkatli okuyun. Sonra yok efendim şunu belirtmemişsin durumu olmasın. Her şeyden önce şunu bilmenizi isterim ki, misafir yazarlık öyle basit şey değil! Her şeyin olduğu gibi bu işin de bir raconu var. Az çok bildiğinizi tahmin ediyorum ama yine de hatırlatmak istedim.
-
Yazdığınız yazı daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olmalı. (Buna özgün içerik diyoruz)
-
En az 500 kelime uzunluğunda olmalı.
-
Yazınızın en altına bir kaç satır da olsa kendinizi tanıdan kısa ve öz bir şeyler ekleyin. (Blog adresini eklemeyi unutmayın)
-
İmla kurallarına mümkünse birazcık dikkat edin. (Ben de mükemmel değilim, ufak tefek hatalar olabilir tabi)
-
En az 1 yıldır aktif olarak yazdığınız güncel bir blogunuz olmalı.
-
Yazınız word formatında gönderilmeli.
Hazırlamış olduğunuz yazılar varsa ve misafir yazar olmak istiyorsanız mustafaferin@gmail.com adresime yazınızı word dosyası olarak gönderebilirsiniz.